Boğsak koyundaki Boğsak Adası’nda Roma ve erken Bizans dönemlerine ait evler, mezarlar, sarnıçlar ve kilise kalıntıları bulunmaktadır.
Ada üzerinde bulunmuş MS V. – VI. Yüzyıllara tarihlenen bir yazıtta, yerleşimin “Asteria” diye anıldığı ve bir kente yaraşır yapılarla donatılmış olduğu yazılıdır. Boğsak Koyu XIV. Yüzyıldan itibaren portulan ve deniz haritalarında Nesulion Adası’na karşı “Porto Pini” adlı bir liman olarak bildirilmektedir. Porto Pini adı, limanın etrafındaki sarıçam ormanları nedeniyle “Çamlı Liman” anlamında verilmiştir. 1490 yılındaki Portulan Rizo’da da yerleşimin terk edilmiş olduğu ve konaklamaya elverişli olmadığı belirtilmektedir. Buna dayanarak, yerleşimin kent statüsü edinmemiş varsıl bir köy olduğu söylenebilir.
Karanın tersine ada yerleşimi, özellikle de denizden ulaşılması zor bölgelerde, daha iyi korunmuştur. Üzerinde su kaynağı bulunmayan, 7 hektarlık bir kayalık olan Boğsak Adası, Boğsak Koyu’ndan 1 km kadar uzaklıktadır. Mehmet İ. Tunay’ın Boğsak Adası’nda, “Silifke ve Çevresi Yüzey Araştırması 1995” kapsamında yaptığı çalışmanın sonuçlarına göre, Boğsak Adası üzerinde bir manastır yerleşimi vardır. Adanın en üst noktasında bulunan Haç Planlı Şapel kalıntısı, Geç Bizans Dönemi’nden kalmış olup, günümüze kadar gelmiştir. Manastır yapıları için kullanılan sarnıçlar, kiliseler bulunmaktadır.
Kaynak: www.yumuktepe.com — Antik Kilikya Limanları
 
															